Türkiye’nin Karayolu Taşımacılığındaki Durumu
Avrupa’nın en büyük karayolu nakliye hacmine sahip olan Türkiye’de, yollarda 940 bin civarında 16 ton ve üzeri tonaja sahip kamyon bulunmaktadır. Bu kamyonların yaş ortalaması 17’nin üzerinde olup, Türkiye’nin kamyon filosu Avrupa standartlarına göre iki kat daha yaşlıdır.
Türkiye’de her gün yaklaşık 400 bin kamyon yük almaktadır ve bunların 100 bini daha çok kısa mesafeli, milk-run benzeri belirli hatlarda taşıma yapan kamyonlardır (örneğin, liman-fabrika hattı gibi).
Nakliyecilerin Karşılaştığı Zorluklar ve Finansman Sorunları
Tırport Insights‘ın verilerine göre, bir kamyon yurtiçinde bir ayda 9 bin km yük taşıması yapmazsa zarar etmektedir. Artan mazot maliyetleri, ihracat taşımalarında ilk 6 ayda %35’lere varan daralma ve kamyon tarafındaki arz fazlası, navlun bedellerini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Dönüş yükü bulmanın sorun olmadığı hatlarda kamyon sahipleri boş dönmemek için sadece mazot maliyetine taşıma yapabiliyor. Dönüş yükü sorunu olan bölgelere ise gitmek istemiyor veya astronomik navlun ödemesi talep ediyorlar.
Nakliyecinin temel problemi, parasını mümkünse teslimde peşin alabilmek
Sektörde yaşanan finansman sorununa işaret eden Tırport kurucu ortağı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi: “Finansman maliyetleri çok yüksek ve aynı zamanda 60 güne varan vadeler, küçük nakliye tedarikçilerini vuruyor. Aylık faktoring maliyetleri %7’leri geçmiş durumda. Bu da ancak faktoring firmaları tarafından talep edilen yüksek teminat bedelleri karşılandığı takdirde gerçekleştirilebiliyor. Birçok büyük lojistik firması bile aylık %5,5-6’nin altında finansmana ulaşamıyor. Ulaşabilse de yüksek teminat gereksinimleri iş sermayesi konusunda firmaları kısıtlıyor, kredi limitleri dolu. Müşteri tarafında sadece 15 günlük bir ödeme gecikmesinin nakliyeciye alternatif maliyeti %3’ü geçebiliyor. Bazı nakliye sitelerinde batan küçük nakliyeciler ve zor durumda kalan bireysel kamyon sahipleri görüntüleri artmaya başladı. Bu durum sektör açısından alarm veriyor. Nakliyecinin temel problemi, parasını mümkünse teslimde peşin alabilmek. Hızlı ve sorunsuz ödeme yapanlar diğerlerine göre %10-15 seviyesinde daha uyguna kamyon tedarik edebiliyor. Aynı zamanda, ülkemizde günlük gerçekleşen 400 bine yakın taşımanın 1/3’ü kontratlı taşımadır. Kontratlı taşımaların neredeyse %70’ten fazlası, aslında ihaleyi alan lojistik firmalarının; nakliye siteleri, ambarlar, kooperatifler ve garajlardan tek-yön yük için tedarik ettikleri spottaki bireysel kamyon sahipleri tarafından yapılıyor. Ödeme zincirindeki olası bir kopma veya gecikme, aşağıya doğru domino etkisi yaratıyor ve bu süreçten öncelikle bireysel kamyon sahipleri zarar görüyor. Çünkü, kamyon onların tek ekmek teknesi.”
Türkiye’deki Kamyon Sahipliği ve Lojistik Firmaları
Türkiye’de trafikte 940 bin civarında 16 ton ve üzeri tonaja sahip kamyon bulunmaktadır. Fatura karşılığı ticari yük taşıması yapan toplam kamyon sayısı ise 500 bin civarındadır. Bu kamyonların yaklaşık 400 bini doğrudan şahısların sahip olduğu kamyonlardır. Türkiye’deki kamyonların %85’inin şahıslara ait olduğunu söyleyebiliriz. 100 bin civarında kamyon ise Türkiye’de faaliyet gösteren irili ufaklı 8 bin lojistik firmasının özmal filosunda yer alıyor. Birçok lojistik firması, günlük kontratlı taşımalarını yaparken %90’lara varan oranda spot pazardan günlük kamyon tedarik ediyorlar. Türkiye’de en büyük hacimli taşıma yapan firmalar bile özmalları yetersiz olduğundan günlük 3 bin civarında FTL taşımayı yönetebilmek için günlük 2 binin üzerinde spot pazardan kamyon tedarik ediyorlar. Türkiye’de ilçelere kadar yayılmış sayıları 300’ü geçen nakliye sitesi ve ambar denilen kamyon garajları var. Bireysel kamyon sahipleri, Anadolu’da yükü boşalttıktan sonra, nakliye sitesi ve ambarlardan gidecekleri istikamette yük bakıyorlar. Genel olarak bir kamyon ayda 8,5 sefer yapıyor ve ayda 250-300 bin TL arası fatura kesiyor. Karayolu nakliyesinde günde 100 milyon doların üzerinde navlun ödemesi yapılıyor. e-Ticaretten daha büyük bir para, nakliye sektöründe gerçekleşiyor diyebiliriz.”